"Peri Masallarından Fırlamış" Pembe Göllerin Sırrı Ne?
İddia
Dünya'da bilim insanlarının yıllardır araştırmalarına rağmen bir türlü izah edemedikleri pembe renkte göller bulunuyor. Bu perili göller bilimsel olarak açıklanamıyor.
Gerçek mi?
Gerçek Ne?
Dünya'da pembe renkli suları barındıran göller olduğu doğru olsa da, bunların "perili" olduğu veya bilimsel olarak renklerinin ve var olma nedenlerinin izah edilemediği iddiası tamamen sahtedir.
İddianın Kökeni
Fotoğraftaki gibi ilginç göller, aralıklarla sosyal medya ve ana akım haber kaynaklarında meşhur ediliyor, sonra ortadan kayboluyor. Birçok kaynak bu paylaşımları yaparken konuya gizem katmak adına "Bilim insanları sayısız araştırma yapmalarına rağmen halen nedenini bulamadılar." gibi ibarelerle paylaşım yapmaktadır.
Bilgiler
Aşağıdaki fotoğrafa gördüğünüz göl, Batı Avusturalya'nın Recherche Takımadaları'ndan biri olan Middle Island'da bulunan "Hillier Gölü":
Bu renkteki göller arasında en meşhuru olarak sayabiliriz. 600 metreye 250 metrelik bir alan kaplıyor ve çok yüksek tuzluluk oranlarına sahip. Hillier Gölü her zaman pembe renktedir ve rengi değişmez. Fakat ününe rağmen, Dünya'da bu şekilde "pembe" olan birçok bölge bulunuyor, Hillier Gölü tek değil. Bir göz atacak olursak:
Senegal'in Dakar bölgesinde bulunan 3 kilometre kare alan kaplayan ve %40 tuz derişimine sahip olan Retba Pembe Gölü:
Avusturalya'da bulunan 14 kilometreye 2.3 kilometrelik bir alan kaplayan ve yine yüksek tuz oranları ve bol alg barındırmasıyla bilinen Hutt Lagoon Gölü:
Avusturalya'da bulunan ve 4 kilometreye 2 kilometrelik bir alana yayılan Pembe Göl. Tesadüfe bakın ki bu gölde de yüksek tuzluluk oranı ve belli dönemlerde alg sayısında ciddi artışlar oluyor. Ve yine tesadüfe bakın ki sadece alglerin sayısının arttığı bu dönemlerde göl pembeye dönüyor, diğer zamanlar normal bir göl renginde görünüyor.
Deniz ile birlikte Torreveija kentini araya alan bu pembe gölün tuzluluk oranı diğerlerine göre daha düşük; ancak alg oranı benzer düzeylerde.
Kanada'da bulunan Dusty Rose Lake:
Azerbaycan'da bulunan bu göl, 10 kilometre karelik bir alana sahip ve Dünya'daki en yoğun olarak işletilen pembe göllerin başında geliyor. Etrafında çok sayıda fabrika bulunan bu gölden her yıl milyonlarca ton tuz çıkarılıyor.
Son olarak, yine Avusturalya'da bulunan ve ilginç sayılabilecek olan Quairading'in Pembe Gölü:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Bu göl, diğerlerine göre son derece küçük ve o kadar koyu ve ilginç renklere dönebiliyor ki, her zaman pembe olarak saymak zor oluyor. Kapladığı alanın ufaklığından ötürü tuz oranı da diğerlerine göre düşük. Ancak yine de hem tuzluluk, hem de alg bakımından diğer tüm pembe göller kadar yüksek değerlere sahip.
Pembe Göllerin Sırrı
Suya bu pembe rengini veren birkaç unsur bulunabiliyor:
- Dunaliella salina isimli bir mikroalg
- Halobacteria cutirubrum isimli bir arkebakteri
- Yüksek tuzluluk oranı
- Sodyum bikarbonat ve demir bikarbonat oranları
- Sıcaklık
- Güneş ışınlarının yoğunluğu ve açısı
Esasında bu göllerin çoğu, her zaman böyle pembe de değildir, sıcaklığa bağlı olarak bu rengini almaktadır. Göldeki tuz birikiminden ötürü, belli bir düzey aşıldığında ve sıcaklık da belli bir değerin üzerine ulaştığında, mikroalgler beta karoten adını verdiğimiz kırmızı renk pigmentini üretmeye başlarlar. Üstelik, aynı sıcaklık ve tuzluluk değerinde, zaten pembe renkte olan halobakteriler de en yüksek üreme hızına ulaştıkları için, gölün rengi pembeye, kimi zamansa kırmızıya döner. Bu durum, mikroalglerle halobakteriler arasındaki denge devam ettikçe, bu şekilde kalır. Bir noktadan sonra, denge bozulduğunda, bu türlerin pigmentleri ve üreme hızları da değişir ve göl normal rengine döner.
Yukarıda belirttiğimiz gibi bazılarıysa sürekli olarak pembe kalabilir. Bu göllerde, algler yılın her mevsiminde bulunabildikleri için (ve göldeki sabit kimyasalların da renge katkısı olduğu için) bu renk değişimleri gözlenmeyebilir.
Göllerin genellikle pembe olduğu dönemler, yukarıda belirttiğimiz gibi yaz aylarıdır. Bu aylarda, Güneş'in ışınları göle dik geldiğinden, oldukça kavurucu bir etkisi olmaktadır. Bu dönemde salgılanan kırmızı renk pigmentleri (özellikle beta-karoten), bakterileri ve algleri bu sıcaklıkta hasar görmekten korur. Ayrıca bu sırada, A Vitamini'nin üretimi de gerçekleştirilebilir. Tüm bu kimyasalların salgılanması, bu kimyasalların özgün renklerinden ötürü göle de pembe bir renk kazandırmaktadır.
Bu göllerin renkleri, içine girmeyi düşünecek biri için rahatsız edici ve tehlikeli gibi gelse de, esasında tamamen güvenlidir ve bu sulara girmenizde (eğer ki içerisinde başka bir tehdit unsuru bulunmuyorsa) herhangi bir sakınca yoktur. Öyle ki, bu göllerde bulunduğundan bahsettiğimiz mikroalgler antioksidan özellik gösterdikleri için kozmetik amaçlarla toplanmakta ve kullanılmaktadır.
Göreceğiniz üzere gölün rengi ilginç olsa da, arkasında yatan sebep daha da ilginçtir ve öngörülmesi gereken şekilde, tamamen bilimseldir. Ve ne yazık ki göle rengini verenler, periler değildir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 14
- 9
- 4
- 3
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- A. Oren. (2005). A Hundred Years Of Dunaliella Research: 1905–2005. Saline Systems, sf: 2. | Arşiv Bağlantısı
- NCBI. Halobacteria. (1 Ocak 2012). Alındığı Tarih: 29 Nisan 2019. Alındığı Yer: NCBI | Arşiv Bağlantısı
- M. Dolasia. The Secret Behind Senegal's Pink Lake. (7 Haziran 2012). Alındığı Tarih: 29 Nisan 2019. Alındığı Yer: Dogo News | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 04/12/2024 01:38:29 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/1168
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.